Özet
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), dünya çapında etnik, kültürel ve dini farklılıkların barındığı bir ülke olarak bilinir. Bu çeşitlilik, ABD’nin tarih, ekonomi ve milli bilincine büyük etkiler yapmıştır (Smith, 2020). Amerikan tarihine baktığımızda birçok başarı, milli bilincin oluşmasından kaynaklanmış ve bu milli bilinç oluşumuna sebep olmuştur. Milli bilinç oluşturmak, toplumu eğitmek, çeşitli araçları kullanarak mümkün kılınabilir ancak bu eğitimi doğru bir iktisadi ilerlemeyle destekleyemezseniz, milli bilinç bir noktadan sonra önemini yitirir. Amerika gibi birçok farklı etnik grubun yaşadığı ülkelerde yaşanan ekonomik sıkıntılarda halk, etnik milliyetçilik söylemlerine daha da yönelir. Bunu kırmanın tek yolu, zamanında Amerika Birleşik Devletleri’nin yaptığı gibi ekonomik bağımsızlık ve istikrarı sağlamaktan geçer. Bu makale, ABD’de bu farklı milletlerin bir arada yaşamasının temel sebeplerini inceleyerek, bu olguyu anlamaya ve açıklamaya çalışacaktır.
Giriş
Geçmişe bakarak geleceğe ışık tutabiliriz. Amerika Birleşik Devletleri’nin geldiği noktayı anlamak için öncelikle tarihini incelememiz gerekmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, Fransız İhtilali’nden kısa bir süre önce kurulmuş, çok kısa sürede siyasi ve ekonomik bağımsızlığını elde etmiş ve iki dünya savaşında da çok önemli etkiye sahip olmuştur. Bulunduğu coğrafya birçok ekonomik unsuru da içerisinde barındırmaktadır.
Geç keşfedilmesinden dolayı sömürgeci ve emperyalist Avrupa’nın gerici tavırlarına maruz kalmamış, adeta bir cevher gibi kendini muhafaza etmiştir. Amerika keşfedilmemiş bir cevher gibi sömürgeci zihniyetin ona getireceği karanlık günlerini sessiz sakin beklerken Avrupa ise siyasi olaylar, savaşlar ve ekonomik sorunlarla yüzleşiyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun dönemin en önemli ticaret yollarından birisi olan Akdeniz’de tam hakimiyet sağlaması, siyasi ve askerî açıdan Avrupa’dan üstün olması Avrupa devletlerini yeni ekonomik ve politik arayışlara sürükledi.
Bu arayışlar en sonunda Americo Vespucci’nin Amerika kıtasını keşfetmesiyle yeni bir döneme girdi. Bu kıta artık köhnemiş Avrupa kıtasının hem yeni para kaynağı hem de kaçış noktası olacaktı. Fakat her şey sömürgeci zihniyetin istediği gibi gitmeyecekti. Amerika kıtasına göç eden halk, zaten Avrupa’daki baskıcı ve gerici zihniyetten sıkılıp yeni arayışlara yelken açanlardan oluşuyordu. (Birecikli, 2011) Kıta Avrupa’sında yaşadıklarından daha kötü standartlara sahip olmayı bir zamandan sonra kaldıramayacak ve bağımsızlık hareketini başlatacaktı.
Ancak bağımsız olmak yetmeyecekti. Bu bağımsızlığı, milli bir ekonomi ve daha da ötesi milli bir bilinçle taçlandırmak gerekiyordu. Çünkü oluşacak milli bilinç, birçok farklı etnik unsurun bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’ni ayakta tutacak, dağılmamasını sağlayacaktı. Ülkeyi kurduktan hemen sonra bu eksikliği ve gelecekteki potansiyel zararlarını fark eden politikacılar, milli bir bilinç oluşturmak, Amerikalı kimliği yaratmak için çalışmalara başladılar.
- Amerika’nın Kuruluş Aşamasında Yaşananlar
Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşundan bugüne yaşadığı bütün olaylar yalnızca bölgesel değil küresel çapta da etki yaratmıştır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kuzey Amerika kıtasında yer alan, içerisinde birçok iklim çeşidini aynı anda barındıran, verimli tarım arazilerine sahip, yerleşime müsait, Kıta Avrupa’da bulunan devletlerin sömürüsünden ve yıkıcı tutumlarından yüz yıllarca uzak durabilmiş bir kıtadır (Amerika Kıtasının Genel Özellikleri). Bu özellikleri, keşfedildikten sonra Avrupalı devletlerin o bölgeyi hızlıca sömürmesine ve işgal etmesine sebep olmuştur. İlk kez İspanyol denizcileri, Güney Amerika kıtasında yerleşim ve sömürü faaliyetlerine başlamıştır; o bölgedeki yerli halkı öldürerek oradan hammadde sömürüsünü başlatmışlardır (Webster, tarih yok). Ardından Afrika kıtasından “köle” olarak gördükleri siyahi insanları o kıtaya doldurup yıllardır el değmemiş bakir topraklarda sömürü faaliyetlerine başladılar. Avrupa kıtasından ise suçlular, sürgün cezası almış insanların da toplanmasıyla Amerika kıtasında tam bir küçük Avrupa kurulmuştur.
Sömürü faaliyetleri, sömürüyü yapan devletlerin otoritesi ve maddi gücü azaldıkça etkisini yitirmeye başlamıştır. Sömürge devletlerinin askeri güçlerinin ve ekonomilerinin zayıflamasıyla beraber Amerika kıtasındaki sömürgelerde vergileri ve talepleri artırmışlardır. Vergileri ve bu talepleri daha fazla karşılayamayan sömürge devletleri ise çareyi bağımsızlık arayışında bulmuşlardır. Yıllarca süren bağımsızlık mücadelesinden sonra ise Amerika Birleşik Devletleri resmen kurulmuştur.
Kuruluş aşamasında Amerika’yı bağımsızlığına kavuşturan ekibin en büyük eksisi, Amerika’da milli bir kimlik oluşturma kaygısıydı. Bu kaygıyı gidermenin birkaç tane yolu vardı. Öncelikle yayımlanan İnsan Hakları Bildirgesinde bütün insanların doğuştan eşit olduğu görüşü yaygınlaştırıldı. Ardından oluşturulan Anayasa ile bu tescillendi. Farklı milletlerin bir araya gelip de oluşturduğu Amerika Birleşik Devletleri halkı, artık Amerikan halkıydı. Bu bilinci aşılamanın en önemli iki sac ayağı vardı: ekonomi ve eğitim. Bunlar dışında kalan bütün kategoriler (istikrar, milli bilinç, huzur ortamı vs.) bu iki ana kategorinin alt kategorilerinden başka bir şey değildir. Bir toplumu ayakta tutan en önemli iki unsur bunlardır. Ekonomisi sağlam olmayan bir ülkede istikrar olmaz. İstikrar olmayan bir ülkede huzur ortamı olmaz. Huzur ortamı olmayan bir ülkede verilen eğitim de bir işe yaramaz. Toplumlar fakirleştikçe, siyasi iktidarlar kitleleri kontrol altında tutmak için milliyetçi söylemler geliştirir ve toplumu kutuplaştırır. Milliyetçilik söylemleri ırkçı faaliyetlere dönüşürse artık farklı etnik grupların bir arada yaşadığı toplumlar çözülme yoluna gider ve bu gerçekleşebilecek en kötü senaryodur. Bu yüzden ekonomik refah, bir toplumu ayakta tutar. Ayakta duran bir toplum milli bir bilinçle eğitilirse isterse bin farklı etnik gruptan oluşsun, huzursuzluk çıkmaz. İşte bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri kurulurken oluşturulan bu milli şuur, ekonomik refah ve toplum bilinci oluşturma yönelimindeki eğitimle birlikte haşa bugün önemini ve etkisini sürdürmektedir. Amerika, eyalet sistemiyle yönetilen bir ülkedir. Aralarında Teksas gibi (Texas’ta ABD’den ayrılmak için referandum teklifi: Texit, 2023) bağımsızlık isteyen eyaletler vardır ancak bu gibi istek ve faaliyetlerin hiçbiri etnik temelli değildir.
Günümüzde, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada, farklı milletlerin bir araya gelip de oluşturduğu milli bilinç tabanlı devletlerin uğraştığı en önemli sorun, ayrılıkçı faaliyetlerdir. Bu faaliyetlerin zaman zaman destek görmesindeki en önemli sebep, ekonomik istikrarsızlıktır. Ekonominin sosyolojik unsurlar üzerindeki etkisi çok büyüktür. Ekonomi nasıl sosyolojik unsurlardan etkileniyorsa sosyoloji de ekonomik unsurlardan etkilenmektedir (ÇAĞLAK, 2013). Amerika Birleşik Devletleri ise bu durumu yaşamamakta, hatta tam tersi toplumsal açıdan etnik milliyetçiliğin önüne geçmiş bulunmaktadır. Amerika’da oluşturulan bu milli bilincin sebeplerini birkaç başlık altında incelememiz gerekirse:
Ekonomik Sebepler
İş Fırsatları: ABD, dünya ekonomisinin önde gelen oyuncularından biridir ve ekonomik büyümesi, birçok farklı milletten insanı çekmektedir. İş fırsatlarının bol olması, ABD’yi göçmenler için çekici kılan bir faktördür (Smith, 2020). ABD’deki iş pazarı, farklı becerilere sahip insanlar için birçok fırsat sunar (Johnson, 2018).
Yatırım ve Girişimcilik: ABD, girişimciliğin teşvik edildiği bir ortam sunar (Brown, 2019). Birçok göçmen, kendi işlerini kurarak ekonomiye katkı sağlar. Ayrıca, ABD’deki serbest piyasa ekonomisi, yeni işletmelerin büyümesine olanak tanır. Bu, ekonomik çeşitliliği artırırken, ekonominin büyümesine katkıda bulunur.
Milli Bilinç
Temel Değerler: ABD, “bütün insanların eşit yaratıldığı, Tanrı tarafından belirli haklarla donatıldığı ve bu hakları savunma hakkına sahip oldukları” inancına dayalı bir ülke olarak kurulmuştur (Smith, 2020). Bu ortak değerler, ABD vatandaşlarının milli bilincini oluşturur. Temel insan haklarına ve özgürlüklere olan bu vurgu, farklı milletlerden gelen insanları bir araya getirir.
Eğitim: ABD’deki eğitim sistemi, vatandaşlara ülkenin tarihini, değerlerini ve anayasal haklarını öğretir (Johnson, 2018). Eğitim, farklı milletlerden gelen insanları ABD’nin temel değerleri etrafında birleştirir. Aynı zamanda, bu eğitim sistemi, toplumun çeşitliliğini anlama ve takdir etme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Sonuç
ABD’de farklı milletlerin bir arada yaşamasının temel sebepleri, ekonomik fırsatlar ve milli bilinçtir. Ekonomik büyüme, göçmenleri ABD’ye çekmekle kalmaz, aynı zamanda onların farklı yeteneklerini ve perspektiflerini ülkenin çeşitli yapısına katkıda bulunmak için bir araya getirir. ABD milli bilinci, bu çeşitliliği birleştirir ve ülkenin birlikte yaşamanın temel değerleri etrafında kenetlenmesini sağlar.
Kaynakça
Amerika Kıtasının Genel Özellikleri. (tarih yok). Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri: https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/118992/mod_resource/content/0/06Kz.Amerika.pdf adresinden alındı
Birecikli, İ. B. (2011). Amerika’nın Kuruluşu ve ABD-Avrupa İlişkileri (1776-1876). International Journal of History, s. 83.
ÇAĞLAK, A. G. (2013). TÜRKİYE’DE EKONOMİ SOSYOLOJİSİNE DAİR BİR LİTERATÜR DENEMESİ. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, s. 99-126.
Texas’ta ABD’den ayrılmak için referandum teklifi: Texit. (2023, Mart 8). TRT Haber: https://www.trthaber.com/haber/dunya/texasta-abdden-ayrilmak-icin-referandum-teklifi-texit-751370.html adresinden alındı
Webster, R. A. (tarih yok). Spain’s American Empire. Britannica: https://www.britannica.com/topic/Western-colonialism/The-United-States-and-the-Soviet-Union adresinden alındı
Brown, A. (2019). National Identity in the United States. American Journal of Sociology,
45(3), 210-225.
Johnson, L. (2018). Economic Opportunities and Immigration in the United States.
International Migration Review, 12(2), 120-135.
Smith, J. (2020). The Cultural Mosaic of the United States. Journal of
Multicultural Studies, 30(4), 450-465.